VEHBİ YAHŞİ
Köşe Yazarı
VEHBİ YAHŞİ
 

TEHCİR ZATEN SOYKIRIM YAPMAMAK İÇİNDİR

Hicret ettirme, göç ettirme anlamına geliyor bu kelime. Tehcir 27 Mayıs 1915 tarihli kanuna dayanılarak yapılmıştır. Amacı da I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusuna ayak bağı olacak azınlık unsurların etkisiz kalacakları yerlere devlet eliyle gönderilmesidir. Kısaca tehcir zorunlu bir sevk ve iskân uygulamasıdır. Tehcir işleminin soykırım olarak algılanmasına heveslenen kesimler şu sorunun cevabını bulmak zorundadırlar: O tarihlerde Anadolu’da bulunan bir buçuk milyon Ermeni’nin tamamı değil de neden sadece Doğu Anadolu bölgesinde bulunan dört yüz bin Ermeni zorunlu göçe tabi tutulmuştur? Cevap gayet basittir: I.Dünya savaşında Osmanlı döneminde Doğu Cephesinde Ruslarla savaşırken, Ermeniler de doğu sınırımızda bir Ermeni devleti kurma hazırlığı içinde idiler. Kurmayı planladıkları bu devletin sınırlarını da Doğu Anadolu bölgesini kapsayacak şekilde geniş tutmaya çalışıyorlardı. Osmanlı hükümeti büyük savaş hengâmesinde bir de bunlarla uğraşmak zorunda kalıyordu. Doğu Anadolu’daki Ermeniler kurulması planlanan Ermenistan’a yardım etme hevesine kapılarak silahlandılar. Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya, lojistik destek merkezlerini imha etmeye ve Doğu Anadolu’da sivil Türk halkını katletmeye başladılar. Bu heveslerini uygulamaya koymak isteyen Ermeniler Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya çalışarak devlete karşı isyan ve ihanet suçunu işlemiş oldular. Bu durumda savaş hukuku hükümlerine göre devlet doğrudan üzerlerine ordu göndermek sureti ile onları imha edebilirdi. Çünkü devletin meşru müdafaa hakkı söz konusu idi. Ama Osmanlı hükümeti bu tabii hakkını kullanmayıp zor ve meşakkatli fakat insani ve vicdani olan yolu seçti. Savaş bölgesi olan Doğu Anadolu’daki Ermenilerin zararından emin olmak ve onlara zarar verme mecburiyetinde kalmamak için onları savaş süresince başta Halep ve Musul vilayetleri ve çevreleri olmak üzere coğrafyasının başka bölgelerinde zorunlu sevk ve iskâna tabi tuttu. Yapılan işin geçici bir tehcir olduğunun en güzel göstergesi de gönderilen Ermenilere ait taşınmazların, geri döndüklerinde kendilerine iade edilmek üzere resmi yolla tek tek kayıt altına alınmış olmasıdır. Görüldüğü üzere tehcir devletin kendini savunma hakkını kullanarak isyancı Ermenileri imha etme yerine zor ve meşakkatli olanı tercih etmesidir. Dünya harp tarihinde bu insani uygulamanın başka bir örneğine daha rastlanamaz. Hiçbir devlet gösterilemez ki kendini arkadan vurma ihanetine düşenleri imha etme hakkı ve imkânı olduğu halde bunu yapmayarak suçluları hayatlarını idame ettirecekleri verimli ve geniş topraklara göndermiş olsun. Ermeni vatandaşlarına savaş açıp onları imha etmesi bile soykırım sayılamayacakken, takdir edilmesi gereken bir şekilde yaptığı tehcir uygulamasını soykırım diye tanımlamak insafa, izana ve mantığa sığmayacak hayret verici bir durumdur.
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2022 - Pazartesi

TEHCİR ZATEN SOYKIRIM YAPMAMAK İÇİNDİR

Hicret ettirme, göç ettirme anlamına geliyor bu kelime. Tehcir 27 Mayıs 1915 tarihli kanuna dayanılarak yapılmıştır. Amacı da I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusuna ayak bağı olacak azınlık unsurların etkisiz kalacakları yerlere devlet eliyle gönderilmesidir. Kısaca tehcir zorunlu bir sevk ve iskân uygulamasıdır.

Tehcir işleminin soykırım olarak algılanmasına heveslenen kesimler şu sorunun cevabını bulmak zorundadırlar: O tarihlerde Anadolu’da bulunan bir buçuk milyon Ermeni’nin tamamı değil de neden sadece Doğu Anadolu bölgesinde bulunan dört yüz bin Ermeni zorunlu göçe tabi tutulmuştur?

Cevap gayet basittir: I.Dünya savaşında Osmanlı döneminde Doğu Cephesinde Ruslarla savaşırken, Ermeniler de doğu sınırımızda bir Ermeni devleti kurma hazırlığı içinde idiler. Kurmayı planladıkları bu devletin sınırlarını da Doğu Anadolu bölgesini kapsayacak şekilde geniş tutmaya çalışıyorlardı. Osmanlı hükümeti büyük savaş hengâmesinde bir de bunlarla uğraşmak zorunda kalıyordu. Doğu Anadolu’daki Ermeniler kurulması planlanan Ermenistan’a yardım etme hevesine kapılarak silahlandılar. Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya, lojistik destek merkezlerini imha etmeye ve Doğu Anadolu’da sivil Türk halkını katletmeye başladılar.

Bu heveslerini uygulamaya koymak isteyen Ermeniler Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya çalışarak devlete karşı isyan ve ihanet suçunu işlemiş oldular. Bu durumda savaş hukuku hükümlerine göre devlet doğrudan üzerlerine ordu göndermek sureti ile onları imha edebilirdi. Çünkü devletin meşru müdafaa hakkı söz konusu idi. Ama Osmanlı hükümeti bu tabii hakkını kullanmayıp zor ve meşakkatli fakat insani ve vicdani olan yolu seçti. Savaş bölgesi olan Doğu Anadolu’daki Ermenilerin zararından emin olmak ve onlara zarar verme mecburiyetinde kalmamak için onları savaş süresince başta Halep ve Musul vilayetleri ve çevreleri olmak üzere coğrafyasının başka bölgelerinde zorunlu sevk ve iskâna tabi tuttu. Yapılan işin geçici bir tehcir olduğunun en güzel göstergesi de gönderilen Ermenilere ait taşınmazların, geri döndüklerinde kendilerine iade edilmek üzere resmi yolla tek tek kayıt altına alınmış olmasıdır.

Görüldüğü üzere tehcir devletin kendini savunma hakkını kullanarak isyancı Ermenileri imha etme yerine zor ve meşakkatli olanı tercih etmesidir. Dünya harp tarihinde bu insani uygulamanın başka bir örneğine daha rastlanamaz. Hiçbir devlet gösterilemez ki kendini arkadan vurma ihanetine düşenleri imha etme hakkı ve imkânı olduğu halde bunu yapmayarak suçluları hayatlarını idame ettirecekleri verimli ve geniş topraklara göndermiş olsun. Ermeni vatandaşlarına savaş açıp onları imha etmesi bile soykırım sayılamayacakken, takdir edilmesi gereken bir şekilde yaptığı tehcir uygulamasını soykırım diye tanımlamak insafa, izana ve mantığa sığmayacak hayret verici bir durumdur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelihaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.