2022 yılı, Türkiye gayrimenkul sektörü açısından yabancılara konut satışı alanında tarihi bir rekor kırmıştı. Ancak 2024 yılı itibarıyla yaşanan keskin düşüş, piyasa dinamiklerini sorgulamamıza yol açıyor. Yabancıya yapılan konut satışlarının 23.781 adede gerilemesi ve piyasa payının %1,6’ya kadar düşmesi, sektörün geleceği hakkında ciddi endişelere neden oluyor. Peki, bu düşüşün arkasındaki sebepler neler? Öncelikle, Türkiye’nin ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar yabancı yatırımcılar üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştır. Enflasyonun yükselmesi, döviz kurlarındaki istikrarsızlık ve genel ekonomik belirsizlik, yabancı alıcıların Türkiye’ye olan ilgisini azaltmıştır. Özellikle Avrupalı ve Orta Doğulu yatırımcılar, daha stabil ve güvenli piyasalara yönelmiş görünüyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki konut fiyatlarındaki artış da yabancıların alım gücünü zorlamaktadır. Son yıllarda yükselen konut fiyatları, birçok alıcının bütçesini aşmakta ve yatırım yapma kararlarını ertelemelerine sebep olmaktadır. Yatırımcılar artık daha hesaplı ve getiri potansiyeli yüksek alternatifleri aramaya başladı. Diğer bir faktör ise, küresel taşınmaz piyasında meydana gelen değişimlerdir. Dünyanın farklı bölgeleri, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunmaya devam ediyor. Bu noktada, Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda riskler, yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Yabancı alıcılar, güvenilirlik, altyapı gelişimi ve yaşam kalitesi gibi unsurları göz önünde bulundurarak yatırım yapacakları ülkeyi seçiyorlar. Son olarak, Türkiye'nin uluslararası imajı da bu durumdan etkilenmektedir. Jeopolitik sorunlar, siyasi belirsizlik ve toplumsal olaylar, yabancı yatırımcıların güvenini sarsmakta ve Türkiye’yi potansiyel yatırım alanı olarak düşünmelerini zorlaştırmaktadır. Tüm bu etmenler, Türkiye’nin gayrimenkul sektöründeki yabancı yatırımcıları üzerindeki çekiciliğin sarsılmasına neden olmuştur. Ancak, bu durumun kalıcı olup olmayacağı, sektörün kendine çeki düzen vermesi, yatırım ortamını iyileştirmesi ve yabancı yatırımcıya güven vermesi ile mümkün olacaktır. Aksi halde, Türkiye’nin gayrimenkul piyasası, uluslararası arenadan daha fazla uzaklaşabilir.