BAHÇELİ'DEN AÇIĞA ALINAN EMNİYET MÜDÜRLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

KOCAELİ HABERİ

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, Emniyet müdürlerinin açığa alınmasına dair "Ayranımızı kabartmasınlar. Sabrımızı taşırmasınlar. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınması ile geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir" çıkışında bulundu. Dış politikaya dair mesajlar da veren Bahçeli, "Gazze'yi savunmak demek Gaziantep'i savunmak demektir" dedi. MHP lideri ayrıca Eurovision'u eleştirdi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "BİR KOMPLO DEVREDE" Ankara'da emniyetteki açığa almalara değinen Bahçeli, "Ayranımızı kabartmasınlar. Sabrımızı taşırmasınlar. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınması ile geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye'dir" dedi. "GAZZE'Yİ SAVUNMAK DEMEK GAZİANTEP'İ SAVUNMAK DEMEKTİR" Dış politikaya dair de mesajlar veren Bahçeli, "Gazze'yi savunmak demek mesela Gaziantep'i savunmak demektir. Gazze'yi konuşmak demek mesela Şanlıurfa'yı konuşmak demektir. Hiç kimse buradan bir cephe açıp Türkiye'yi suçlamaya meyletmesin. Diyorum ki, İsrail-Filistin arasında bir an evvele ateşkes rejimi olmalı" dedi. EUROVISION'U HEDEF ALDI, BİRİNCİYE YÜKLENDİ Bahçeli, öte yandan 2024 Eurovision Şarkı Yarışması'nı ve yarışmayı kazanan İsviçre'nin temsilcisi şarkıcı Nemo'nun sahne kıyafetini de eleştirdi.  Bahçeli, "Erkekle kadın arasında 3. türün tedavüle çıkması ibret levhası olmuştur. Birinci olan erkek sanatçının tüylü ceket, pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici yozlaşmanın teyididir. Bunun adına çağdaşlık deniyorsa biz de diyoruz ki batsın böyle anlayış" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: * Çevremizde huzur kuşağının oluşması, bütün ülkelerle dostane ilişkiler kurulması MHP'nin amacıdır. Bölgesel sorunları adil ve kalıcı çözümlere kavuşturmak dış politikamızın özünü teşkil etmektedir. Ancak karar alma mekanizmalarının baştan ayağa revize edilmesi, küresel istikrarın tesisi bakımından artık ertelenemez bir mecburiyettir.  * BM, her ne kadar dünya barışını sağlamak için kurulmuş olsa da zamanla bu tarihi pozisyonundan hızla uzaklaşmıştır. 80 ülke, BM'ye Filistin üyeliğinin Güvenlik Konseyi'nde görüşülmesi tasarısı sunmuşlardır. Oylamada 143 ülkenin kabul, 25 ülkenin çekimser, 9 ülkenin ret oyu ile tasarı onaylanmıştır.  Uluslararası toplum ezici çoğunlukla Filistin'in yanında durmuştur. İsrail temsilcisinin çıldırmış gibi BM şartının bir kopyasını imha etmesi siyonist vandallığa uygun düşen bir seviyesizliktir.  * Netanyahu yönetimi terörist görmek istiyorsa bir boy aynasına ilk elden bakmayı tercih etmelidir. ABD'nin Filistin üyeliğini bir kez daha veto etmesi muhtemeldir. Uluslararası toplum İsrail saldırılarını durdurmak, kalıcı barışı temin etmek için mutlaka somut adımlar atmalıdır. BM'nin demokratikleşmesi acil eylem çerçevesinde ele alınmalıdır. Eşit temsiliyet hakkının sağlanması hayata geçirilmelidir. Daha kapsayıcı yapı kurulmalıdır. * Veto yetkisinin sınırlandırılması dünya barışına muazzam bir hizmet olacaktır. Netanyahu'nun Refah'taki masumlara saldırması alçaklıktır. 221 gündür sivil halk yok edilmekte. Soykırımın bahanesi olamaz. Türkiye cesur dolu politikaları ile Filistin'in destekçisidir. Türkiye haklının safında, zulmün karşısındadır. "GAZZE DEMEK GAZİANTEP DEMEKTİR" * Gazze'yi savunmak demek mesela Gaziantep'i savunmak demektir. Gazze'yi konuşmak demek mesela Şanlıurfa'yı konuşmak demektir. Hiç kimse buradan bir cephe açıp Türkiye'yi suçlamaya meyletmesin. Diyorum ki, İsrail-Filistin arasında bir an evvel ateşkes rejimi olmalı. İki devletli çözümden başka herhangi bir alternatiften bahsedilemeyecektir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti'nden başka seçenek yoktur.  BAHÇELİ'DEN EUROVISION TEPKİSİ * Türkiye Yüzyılı hedefleri hepimizin sahip çıkıp gerçeğe dönüştürmek için çalışacağımız milli bir vizyon hamlesidir. Huzursuz, umutsuz, ufuksuz, memnuniyetsiz kitleler psikolojik rahatsızlıkların, sapkın eğilimlerin pençesindedir. * Eurovision Şarkı Yarışması insanlığın nasıl bir tehditle yüz yüze kaldığını belgelemiştir. İsrailli şarkıcıya itirazlar yoğun olsa da sonuç alınamamıştır. Sanattan çok siyasi içerikli yarışmanın ahlaki çöküşe dönüşmesi, erkekle kadın arasında 3. türün tedavüle çıkması ibret levhası olmuştur. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Birinci olan erkek sanatçının tüylü ceket, pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici yozlaşmanın teyididir. Bunun adına çağdaşlık deniyorsa biz de diyoruz ki batsın böyle anlayış.