KH/CENGİZYÜCAK 1990'lı yıllarda TV haber saatelerinde izleyciler ekranlarda üç isme kilitlenirlerdi. Star Tv'de Reha Muhtar, Atv'de Ali Kırca ve Kanal D'de Mehmet Ali Birand..

İşte bu kilitlenmeden en yüksek reytingi kapmak isteyen bu üç ana haber sunucsunun arasında da kıyasıya bir rekabet vardı.
Reha Muhtar rakiplerine göre bir adım daha öndeydi çünkü kendince geliştirdiği  "Acı var mı acı" felsefesi üzerine kurulu bir habercilik felsefesi yaşanırdı..
O sahadan gelen haber muhabirlerine ve ajans haberlerini tarayan asistanlarına hep sorardı "yayına sokacağınız haberde acı var mı acı" diye..
Çünkü içinde "acı" olan haberler daha çok izleniyordu..

Şimdi ben niye girdim bu konuya demi..
Ben de siyaset haberleri yapmayı daha çok seviyorum ve hiç mütevazi olmayacağım bu alanda da çok geniş ve hatırı sayılır bir okur kitlem var..
O kitle beni niçin okuyor biliyor musunuz?
Siyaset haberlerinde aksiyonu yani hareketlilikleri önceden yakaladığım için..
Onun içindir ki önüme düşen siyaset haberlerini hep "aksiyon var mı aksiyon" diye süzgeçten geçiririm..

Milletvekili ve belediye başkan adaylığı seçimlerinde Ak Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve diğer partilerin genel merkezlerince açıklanan aday isimlerini diğer gazetecilerden beş dakika önce yazmak çok da heyecanlandırmıyor beni ve de okurları..
Lakin kimlerin aday olacağını günler öncesinden kestirebilmek ve de yazmak acayip derecede adrenal yükseltiyor bende  ve okurlarımda..

Şimdi önümüzde Ak Parti il ve ilçe kongreleri ile CHP il kongresi var..
Ben bu kongrelerin günler öncesinden başlayan karşılıklı hareketliliği ve hamleleri bulup, öğrenip yazmaktan keyif alıyorum, okurlarım da okumaktan..
Ve dahası 25 yıldan beri seçimler ve kongreler öncesi adaylıklarla ilgili yorum ve tesbitlerimizin doğru çıkma oranı yüzde doksanlar civarında..

Onun için hiç bir kimse "Yücak ortalığı karıştırıyor" diye mızmızlanarak kusura bakmasın; 
Siyaseten eyvallah ama "aksiyon var mı aksiyon?" diye süzgeçlerim önüme düşen haberi..
Kimsenin de ne sözcüsü oluruz ne de pravdası..