ÖYLE SİYASET YAPMAKTANSA..

Siyaset 14.05.2020 - 02:21, Güncelleme: 31.07.2021 - 11:26
 

ÖYLE SİYASET YAPMAKTANSA..

KH/CENGİZYUCAK 1993 yılında merhum Demirel, Ecevit,Türkeş, Erbakan, Mesut Yılmaz ve Deniz Baykal’ın siyaseti tıkadığı bir noktada TÜSİAD Başkanlığından ayrılan Cem Boyner’in yeni bir parti kurmak üzere Anadolu yollarına düşüşü toplumda büyük bir siyasi heyecan yaratmış ve bir o ölçüde büyük beklentiler oluşturmuştu.. İşte ben de o heyecana kendisini kaptıranlardan birisi olarak partili siyasete ilk adımımı atmış ve Cem Boyner’in ilk kurucular ekibinde YDH-Yeni Demokrasi Hareketi’nin Gebze İlçe Başkanı olarak yer almıştım.. Parti Ankara’da büyük bir salonda tüm kurucular ile geniş katılımlı bir toplantı düzenleyerek “nasıl bir parti olmalıyız ve vatandaşa nelerle gitmeliyiz”  sorularının cevabı için hepimizden görüş alıp bunu rapora dönüştürerek strateji oluşturma yoluna gitmişti.. Hepimiz salondayız ve Genel Başkan Cem Boyner’de eşi Ümit Boyner ile birlikte kürsüye çıkan tüm konuşmacıları özenle dinleyerek notlar alıyor.. Bir baktım ki partinin kurucu çekirdek kadrosundaki ünlü  gazeteci yazarlar Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu ve Mehmet Altan’da dahil olmak üzere Melih Bulut, Kuran Okan, Ayşe Çeşmebaşı, Haluk Dinç ve sonradan SHP Genel Başkanlığına seçilen Hüseyin Ergün gibi parti yönetimindeki önemli ağır isimlerin hepsi salonda yoklar.. ”Bunlar neredeler, neden bizlerin konuşmalarını dinlemiyorlar” diye merak edip araştırdığımda hepsinin salon dışında il ve ilçe başkanları ile okus fokus kulis yaptıklarını gördüm.. Öyle ya önümüzdeki aylarda ilk kurultay vardı ve koltukları sağlama almak lazımdı.. Salona geçtim  ve Divan Başkanı Prof. Dr. Asaf Savaş Akad’dan söz alarak kürsüye çıktım ve “Görüyorum ki çok çabuk partileşmişiz. Bizi buraya görüşlerimizi alarak partinin siyasi çalışma stratejisini oluşturmak için çağırdınız ama bizi dinlemek yerine ilk kurultayda yerinizi sağlamlaştırmak yoluyla il ve ilçe başkanları ile ekipler oluşturmak için kulis yapma çabalarına girdiniz. Madem bizim fikirlerimize ihtiyacınız yoktu ve dinlemeyecektiniz o zaman niye çağırdınız bizi buraya. Çağırdıysanız dışarıda kulisi bırakarak gelip bizi dinleyeceksiniz” diye çıkıştım.. Salon bir anda buz kesmişti ve akabindeki derin sessizlik moralimi bozmuşken bir anda Genl Başkan Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner’in alkışı çınladı kulaklarda.. Ohhhh be yırtmıştık.. Konuşmam Divan Başkanı Prof. Dr. Asaf Savaş Akad’a da dokunmuş olacak ki mikrofondan “dışarıdaki Beyler hadi içeri gelin, Gebze İlçe Başkanı Cengiz Yucak bey rahatsız olmuş sizin dışarıda oluşunuzdan” diye seslendi o meşhur tepeden bakışlı üslubu ile.. Konuşmam sonrası yerime oturduğumda şimdi ismini anımsayamadığım yanımdaki ilçe başkanı “Yucak senin siyasetin başlamadan bitti. Dışarıdakiler artık hep keserler senin önünü” dediğinde ise “varsın kessinler ilkesiz siyaset yaparak yanlış olana gözümü kapayıp, kulaklarımı tıkamaktansa o siyaseti hiç yapmam daha iyi” demiştim.. Ve sonrasında Gebze'ye döndüğümde ise parti ilçe yönetimine aldığım en yakın arkadaşlarımın bile o meşhur parti kurmaylarına sırtını dayamak için ekipler oluşturarak, beni ilk Gebze İlçe kongresinde ilçe başkanlığından düşürmek için yaptıkları hamleler ile yüzyüze kalmıştım.. ​Evet YDH söylemleri ve vaatleri ile toplumda bir umut olmuştu ama diğer partilerdeki “Önce ben” şeklindeki hastalıklı siyaset anlayışı daha ilk başlarda sirayet etmişti o partiye.. Millete ve olaylara tepeden bakmacı edasıyla YDH parti olarak seçmene yeterli güveni veremeyince de 1994’de ki genel seçimlerde yüzde 0,5 oy alarak kapısına kilit vurmuştu.. Ve ben o günden sonra bana gelen “gel bizim partiye siyaset yap” şeklindeki tüm teklifleri geri çevirmiştim.. Çünkü biliyordum ki; Dilim durmaz.. Dil durmayınca da bir yere varılmaz..

KH/CENGİZYUCAK

1993 yılında merhum Demirel, Ecevit,Türkeş, Erbakan, Mesut Yılmaz ve Deniz Baykal’ın siyaseti tıkadığı bir noktada TÜSİAD Başkanlığından ayrılan Cem Boyner’in yeni bir parti kurmak üzere Anadolu yollarına düşüşü toplumda büyük bir siyasi heyecan yaratmış ve bir o ölçüde büyük beklentiler oluşturmuştu..

İşte ben de o heyecana kendisini kaptıranlardan birisi olarak partili siyasete ilk adımımı atmış ve Cem Boyner’in ilk kurucular ekibinde YDH-Yeni Demokrasi Hareketi’nin Gebze İlçe Başkanı olarak yer almıştım..

Parti Ankara’da büyük bir salonda tüm kurucular ile geniş katılımlı bir toplantı düzenleyerek “nasıl bir parti olmalıyız ve vatandaşa nelerle gitmeliyiz”  sorularının cevabı için hepimizden görüş alıp bunu rapora dönüştürerek strateji oluşturma yoluna gitmişti..

Hepimiz salondayız ve Genel Başkan Cem Boyner’de eşi Ümit Boyner ile birlikte kürsüye çıkan tüm konuşmacıları özenle dinleyerek notlar alıyor..

Bir baktım ki partinin kurucu çekirdek kadrosundaki ünlü  gazeteci yazarlar Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu ve Mehmet Altan’da dahil olmak üzere Melih Bulut, Kuran Okan, Ayşe Çeşmebaşı, Haluk Dinç ve sonradan SHP Genel Başkanlığına seçilen Hüseyin Ergün gibi parti yönetimindeki önemli ağır isimlerin hepsi salonda yoklar..

”Bunlar neredeler, neden bizlerin konuşmalarını dinlemiyorlar” diye merak edip araştırdığımda hepsinin salon dışında il ve ilçe başkanları ile okus fokus kulis yaptıklarını gördüm..

Öyle ya önümüzdeki aylarda ilk kurultay vardı ve koltukları sağlama almak lazımdı..

Salona geçtim  ve Divan Başkanı Prof. Dr. Asaf Savaş Akad’dan söz alarak kürsüye çıktım ve “Görüyorum ki çok çabuk partileşmişiz. Bizi buraya görüşlerimizi alarak partinin siyasi çalışma stratejisini oluşturmak için çağırdınız ama bizi dinlemek yerine ilk kurultayda yerinizi sağlamlaştırmak yoluyla il ve ilçe başkanları ile ekipler oluşturmak için kulis yapma çabalarına girdiniz. Madem bizim fikirlerimize ihtiyacınız yoktu ve dinlemeyecektiniz o zaman niye çağırdınız bizi buraya. Çağırdıysanız dışarıda kulisi bırakarak gelip bizi dinleyeceksiniz” diye çıkıştım..

Salon bir anda buz kesmişti ve akabindeki derin sessizlik moralimi bozmuşken bir anda Genl Başkan Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner’in alkışı çınladı kulaklarda..

Ohhhh be yırtmıştık..

Konuşmam Divan Başkanı Prof. Dr. Asaf Savaş Akad’a da dokunmuş olacak ki mikrofondan “dışarıdaki Beyler hadi içeri gelin, Gebze İlçe Başkanı Cengiz Yucak bey rahatsız olmuş sizin dışarıda oluşunuzdan” diye seslendi o meşhur tepeden bakışlı üslubu ile..

Konuşmam sonrası yerime oturduğumda şimdi ismini anımsayamadığım yanımdaki ilçe başkanı “Yucak senin siyasetin başlamadan bitti. Dışarıdakiler artık hep keserler senin önünü” dediğinde ise “varsın kessinler ilkesiz siyaset yaparak yanlış olana gözümü kapayıp, kulaklarımı tıkamaktansa o siyaseti hiç yapmam daha iyi” demiştim..

Ve sonrasında Gebze'ye döndüğümde ise parti ilçe yönetimine aldığım en yakın arkadaşlarımın bile o meşhur parti kurmaylarına sırtını dayamak için ekipler oluşturarak, beni ilk Gebze İlçe kongresinde ilçe başkanlığından düşürmek için yaptıkları hamleler ile yüzyüze kalmıştım..

​Evet YDH söylemleri ve vaatleri ile toplumda bir umut olmuştu ama diğer partilerdeki “Önce ben” şeklindeki hastalıklı siyaset anlayışı daha ilk başlarda sirayet etmişti o partiye..

Millete ve olaylara tepeden bakmacı edasıyla YDH parti olarak seçmene yeterli güveni veremeyince de 1994’de ki genel seçimlerde yüzde 0,5 oy alarak kapısına kilit vurmuştu..

Ve ben o günden sonra bana gelen “gel bizim partiye siyaset yap” şeklindeki tüm teklifleri geri çevirmiştim..

Çünkü biliyordum ki;
Dilim durmaz..
Dil durmayınca da bir yere varılmaz..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelihaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.