AŞIK GAZETECİ BİLMEMNEOĞLU

27.06.2020 - 02:01, Güncelleme: 31.07.2021 - 11:26
 

AŞIK GAZETECİ BİLMEMNEOĞLU

KH/CENGİZYUCAK Çocukluğum Ardahan'ın Çıldır ilçesinde geçti. Çıldır denince de ilk akla gelen isim başta "Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana" olmak üzere çok sayıda kahramanlık duygusu yüklü şiir ve deyişleri ile 93 Moskof harbinde cephede olanlara ruh veren ünlü halk ozanımız Aşık Şenlik gelir.. Aşık Şenliğin ünü tüm Doğu Anadaoluyu sarınca Halk ozanlarının uğrak yeri haline gelmişti Çıldır. İşte bundan dolayıdır ki çocukluğum Çıldır'a gelip kahvelerde saz çalıp türkü söyleyen ozanları dinlemekle geçti.. Ozanlar 80'li yıllar öncesinde genelde hep halkın sorunlarını dile getiren deyişleri dile getirip, türküler söylerken 1980'den sonra ise ortama ve adama göre türkü sözleri üretip seslendirir oldular.. Genelde "Ozan" olarak tanımlanan ve bizim yöremizde ise "Aşık" olarak adlandırlan ve mutlaka soyadlarına "Oğlu" ekini yapıştıran Aşık bilmen ne oğlunun geleceğini duyduğumuz anda koşa koşa kahvelere giderdik. Büyükler sandalyelerde oturduğu için bize oturacak yer kalmazdı ve biz de dışardan götürdüğümüz iki tezeği üstüste koyarak onun üzerine otururduk ve tabi ki çıkışta kahveci o tezeklere el koyar ve kış aylarında müşteriyi ısıtmak için sobada bir güzel yakardı.. Neyse gelelim Aşık bilmem ne oğluna.. Aşık önce kahvedeki herkesi neşelendirecek, güldürecek deyişleri dile getirir ve havanın "tav" noktasını yakaladığı anda da başlardı kahvedeki en ileri gelen isimleri tavlamaya.. Tavlamak ama ne tavlamak.. Mutemelen önceden kahve sahibinden isimlerini öğrendiği yağlı müşterilere doğru sazını tıngırdatarak gider ve "İlçenin beyi safa gelmiş şeref vermiş" diye söze başlar ve önce boyuna, posuna, varsa kıravatına yoksa gömleğinin ceketine ne de güzel uyduğuna dair uyarlı sözleri ve ardından da ne kadar cömert ve misafirsever olduğuna dair methiyeleri  peşpeşe sıralardı saz eşliğinde.. Tabi ki adam "vay be meğerse ben neymişim" duygusuyla mest.. Üstelik nasıl önemli bir adam olduğuna kahvedeki herkes şahit oldu.. İşte tam o tav anını yakalayan Aşık Bilmemneoğlu hemen sazın sapını adamın para cebine doğru eğerek tıngırdatmaya devam ederdi.. Adam hemen alırdı mesajı.. Elini cebine sokar ve cüzdanından bir 100'lük çıkarıp sazın püskülünün takılı olduğu ipin arasına sıkıştırırdı, herkesin kaç TL bahşiş verdiğini görebileceği bir şekilde.. Evet öykü bu.. Öykü güzel.. Peki ben şimdi bu öyküyü niye yazdım de mi? Artık günümüzde ülkenin gerçek gündeminden koparak halkın sorunlarını dile getiren gazetecilerin sayısının giderek azaldığını ve onun yerine tıpkı Aşık Bilmemneoğlu gibi gözüne kestirdiği tavlı isimlere methiyeler düzen gazetecilerin türediğini görmek içimi acıtıyor da ondan yazdım.. Aşık Gazeteci Bilmemneoğlu...    O Çıldır'a gelen Aşık Bilmemneoğlu sanırdı ki "Ben bu insanları uyutuyorum, kimse benim ne yapmaya çalıştığımın farkında değil" diye... Oysa on beş yaşındaki çocuk aklımla ben bile çakardım manzarayı.. Şimdi bu yaşta hayda hayda çakıyorum bu Aşık Gazeteci Bilmemneoğullarının manzaralarını...    

KH/CENGİZYUCAK Çocukluğum Ardahan'ın Çıldır ilçesinde geçti. Çıldır denince de ilk akla gelen isim başta "Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana" olmak üzere çok sayıda kahramanlık duygusu yüklü şiir ve deyişleri ile 93 Moskof harbinde cephede olanlara ruh veren ünlü halk ozanımız Aşık Şenlik gelir..

Aşık Şenliğin ünü tüm Doğu Anadaoluyu sarınca Halk ozanlarının uğrak yeri haline gelmişti Çıldır. İşte bundan dolayıdır ki çocukluğum Çıldır'a gelip kahvelerde saz çalıp türkü söyleyen ozanları dinlemekle geçti..

Ozanlar 80'li yıllar öncesinde genelde hep halkın sorunlarını dile getiren deyişleri dile getirip, türküler söylerken 1980'den sonra ise ortama ve adama göre türkü sözleri üretip seslendirir oldular..

Genelde "Ozan" olarak tanımlanan ve bizim yöremizde ise "Aşık" olarak adlandırlan ve mutlaka soyadlarına "Oğlu" ekini yapıştıran Aşık bilmen ne oğlunun geleceğini duyduğumuz anda koşa koşa kahvelere giderdik.

Büyükler sandalyelerde oturduğu için bize oturacak yer kalmazdı ve biz de dışardan götürdüğümüz iki tezeği üstüste koyarak onun üzerine otururduk ve tabi ki çıkışta kahveci o tezeklere el koyar ve kış aylarında müşteriyi ısıtmak için sobada bir güzel yakardı..

Neyse gelelim Aşık bilmem ne oğluna..

Aşık önce kahvedeki herkesi neşelendirecek, güldürecek deyişleri dile getirir ve havanın "tav" noktasını yakaladığı anda da başlardı kahvedeki en ileri gelen isimleri tavlamaya..
Tavlamak ama ne tavlamak..

Mutemelen önceden kahve sahibinden isimlerini öğrendiği yağlı müşterilere doğru sazını tıngırdatarak gider ve "İlçenin beyi safa gelmiş şeref vermiş" diye söze başlar ve önce boyuna, posuna, varsa kıravatına yoksa gömleğinin ceketine ne de güzel uyduğuna dair uyarlı sözleri ve ardından da ne kadar cömert ve misafirsever olduğuna dair methiyeleri  peşpeşe sıralardı saz eşliğinde..

Tabi ki adam "vay be meğerse ben neymişim" duygusuyla mest..
Üstelik nasıl önemli bir adam olduğuna kahvedeki herkes şahit oldu..

İşte tam o tav anını yakalayan Aşık Bilmemneoğlu hemen sazın sapını adamın para cebine doğru eğerek tıngırdatmaya devam ederdi..

Adam hemen alırdı mesajı..
Elini cebine sokar ve cüzdanından bir 100'lük çıkarıp sazın püskülünün takılı olduğu ipin arasına sıkıştırırdı, herkesin kaç TL bahşiş verdiğini görebileceği bir şekilde..

Evet öykü bu..
Öykü güzel..
Peki ben şimdi bu öyküyü niye yazdım de mi?

Artık günümüzde ülkenin gerçek gündeminden koparak halkın sorunlarını dile getiren gazetecilerin sayısının giderek azaldığını ve onun yerine tıpkı Aşık Bilmemneoğlu gibi gözüne kestirdiği tavlı isimlere methiyeler düzen gazetecilerin türediğini görmek içimi acıtıyor da ondan yazdım..

Aşık Gazeteci Bilmemneoğlu...   

O Çıldır'a gelen Aşık Bilmemneoğlu sanırdı ki "Ben bu insanları uyutuyorum, kimse benim ne yapmaya çalıştığımın farkında değil" diye...
Oysa on beş yaşındaki çocuk aklımla ben bile çakardım manzarayı..
Şimdi bu yaşta hayda hayda çakıyorum bu Aşık Gazeteci Bilmemneoğullarının manzaralarını...
   

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelihaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.